Karar gazetesi yazarı Akif Beki, "CHP ve medyası, kayıp silahlarla KHK’lıları kasten gündeme getiriyormuş. 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmak için. AK Partili Mahir Ünal öyle söylüyor. 15 Temmuz direnişini gölgeleyen, tam tersi olmasın? İktidar fedailiği adına silahla gözdağı pozları verenlerden hesap sorulsa kayıp silahlar gündeme gelir miydi?" düşüncesini dile getirdi.
Beki yazısında, "Olmayan darbe çığırtkanlığıyla mücadele ediyor görüntüsü altında ne haydutluklar meşrulaştırıldı. Muhalefeti dağa kaldırma, avradı yapma, tecavüz etme, komşularının 40-50’sini öldürme tehditleri savuranlar korununca, kollanınca itibara halel gelmiyor mu? Mahir Bey’in mantığına göre... Siyaseten istismar edince, 15 Temmuz direnişinin itibarına bir şey olmuyor. Partiler üstü bir direniş kahramanlığı, partizan propagandaya mal ve alet edilince sorun oluşturmuyor. Millet sokağa çıkıp alçak bir darbe girişimine ‘dur’ demiş, demokrasiye canı pahasına sahip çıkmış... 15 Temmuz gecesi, darbe girişiminin bastırılması için müdahale eden sivillere, KHK’yla hukuki dokunulmazlık sağlanması doğruydu. Gerekliydi de. Cezai sorumlulukları kaldırıldı. Fakat tanım geniş tutuldu, direniş gecesiyle sınırlandırılmadı, ‘15 Temmuz darbe girişimi ve devamı niteliğindeki eylemleri bastırmak için hareket edenler’ denildi. İstismara kapı aralanmasın, tanım netleştirilsin diye yapılan eleştiri ve uyarılara kulak asılmadı." ifadesini kullandı.
Beki şunları kaydetti:
"Neyin darbe girişiminin devamı sayılacağına, neyin sayılmayacağına kim, nasıl karar verecekti? Partizan haydutluklarını, olası darbelere direniş kılıfıyla güya meşrulaştırdığını zanneden iktidar fedaileri türemedi mi? Asıp keseriz diye terör estirmediler mi?
15 Temmuz direnişini kötüye kullanıyorlar diye kimse bu taşkınlıklara ses etmedi.
‘Dağ başı mı burası, nereden buldun bir mangayı donatacak kadar silahı, kime korku salıyorsun sen, gel de bir anlat şunu bakalım’ denilerek kulaklarından tutulup karakola çekilmediler. Mahir Bey’e bakılırsa, 15 Temmuz’un itibarı bu müsamaha, teşvik ve yol vermeden de hiç etkilenmiyor. FETÖ borsası kurulduğu şayiaları, el koyma ve kayyum atamalarında çarpıklıklar, KHK’yla atılanların hak arayamaması ve kitlesel mağduriyetlere rağmen el koyma ve ihraç gibi OHAL yetkileri 3 yıl daha uzatılıyor. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 5. yıldönümü bugün. 5 yıl sonra hala OHAL yetkileri gündemde. Hiçbiri FETÖ’yle mücadeleyi sulandırıp sakatlamıyor, 15 Temmuz direnişinin meşruiyetine gölge düşürmüyor da muhalefetin kayıp silah iddialarıyla KHK ihraçlarını gündeme getirmesi mi gölge düşürüyor!"
Yazının tamamını okumak için tıklayınız