Kılıçdaroğlu: "Senin istediğin televizyona çıkalım ve tank paleti tartışalım, cesaretin varsa."

GÜNDEM

Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararını hatırlatarak, "AYM'nin kararı bağlayıcı ama Gergerlioğlu hala içeride" dedi.

"Ömer Faruk Gergerlioğlu bir tweeti paylaştı diye, yazdı diye değil paylaştı diye dokunulmazlığı kaldırıldı... gözaltına alındı. Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle karar aldı, "siyasi faaliyet ve kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ihlal edildi, serbest bırakılsın’ dedi. AYM kararları Resmi Gazete'de hemen yayınlanır; yasama, yürütme, yargı organları ve idari makamları bağlar, ama Gergerlioğlu hala içeride. Bu mudur adalet?"

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

İçişleri Bakanı Cumhuriyet gazetesine 1 milyon liralık tazminat davası açıyor. Sen pürüpak olsaydın eleştirilmezdin kardeşim. Hâlâ rüşvet alan adamı saklıyorsun, ismini vermiyorsun. Eğer rüşvet alan birini koruyorsan sen de onun bir parçasısın. Bahçeli’nin de söylemesi lazım. Ya kardeşim ben senin hakkını hukukunu savunuyorum, rüşvetten bahsettin, kim bu adam? Bu mihenk taşıdır. Kimlerin düzgün ve temiz, kimlerin kirli olduğunu gösteren mihenk taşıdır. Her ay 10 bin dolar alan rüşvet alan siyasetçi kimdir? Açıklayın, mahkemeye verin diyoruz, yapamıyorlar, yapmıyorlar. Neden?

Ordu’da BBP’li kadın kolları başkanı ters kelepçe gözaltın alındı. Haberi alınca şaşırdım, önce inanamadım, yoktur böyle bir şey diye. Böyle bir rezaleti Türkiye yaşamadı. Gergerlioğlu, BBP Kadın Kolları Başkanı, AKP’li medya patronu için adalet istiyoruz. Adalet o kadar değerli bir şeydir ki ödün verilemez.

Yine bir adaletsizlik. Bir insan bir göreve atandıktan sonra orayı kendi özel hapishanesi haline getirir mi? Melih Bulu getirdi. Boğaziçi Üniversitesi sanki onun özel hapishanesi. Öğrenciler, akademisyenler, çalışanlar istemiyor. O bütün kapıları kapatmış, her taraf tel örgülerler çevrili, gelenlere cop, biber gazı. Bir kişinin talimatıyla hareket ediyor. Aklını bir yerlere kira vermiş insandır.

Hep beraber çalışıyoruz. Vekillerimiz Sakarya’ya ve Diyarbakır’a gitti arkadaşlarımız. Esnaf; ‘Sizlere her zamankinden çok görev düşüyor. Masaya yumruğunuzu vurun’ diyor. Vuracağız da kaçıyorlar.Gerçeklerden kaçıyorlar. Sokak sokak Türkiye’yi gezeceğiz.

Diyarbakır'da pazarda sebze satan bir kadın 'pahalılığın nedeni belli, 10 yaşındaki çocuğa sorsan hemen nedenini anlatır. Nedeni sistem. Biz kendi ülkemizde mülteci bile olamadık' diyor. Adıyaman’da tütün üreticileri yolu kestiler. Adalet istiyorlar. Sarmalık tütün bölgede yetişiyor.Bizim hakkımızı arayın diyorlar. Sonuna kadar haklarını arayacağız. Siyasi iktidar uluslararası sigara tekellerine teslim oldu.

Tütün üreticisi 'tütün kızımızın çeyizidir, askerimizin harçlığıdır, öğrencilerimizin dersane harçlığıdır, evimizin geçimidir' diyor. Bu rezalete son vereceğiz, yeterki destek verin.

2003 yılından bu yana 6 kez tasarruf genelgesi çıkardılar. Sonunda yeni tasarruf genelgesi çıktı. Genelgede yeni bir saray var. Genelge çıkarıyor, 'ben hariç' diyor. Sen hariçsen vatandaş neden uysun?

Lüks hayat, şatafatı yolsuzluk, rüşvet, yolsuzluk var, lağım patlamış hâlâ ve hâlâ israfa devam ediyorlar. İsraf haram mı? Haram. Günah mı? Günah, ama 'ben haramı ,işlemeye devam edeceğim' diyor. Eğer israf haramsa, günahsa ve sen de hala bunlara oy veriyorsan sen de günah işliyorsun.

Doğuştan işitme engelli çocuklarımız var 40 çocuk. 4 yaşına kadar bir implantın takılması lazım. 4 yaşına kadar takılırsa duyabilecekler. Bu 40 çocuğa devlette sahip çıkan kimse yok ya! Dünyanın harcamalarını yapıyorlar, yazlık, kışlık, uçan sarayları var. 40 çocuğu Türkiye Cumhuriyeti tedavi edemez mi ya? 5 çocuğu Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız tedavi edecek. Bunlar tedavi etmezse söz veriyorum 40 çocuğu biz tedavi ettireceğiz.

Türk Lirası, döviz karşısında eriyor. Faizler sürekli artıyor. İşsizlik 10 milyonu buldu. Yoksulluk, yolsuzluklar artıyor. Fiyatlar da artıyor. En ağır vergi enflasyon vergisidir.

Türkiye bir enflasyon sarmalı içine girdi. Her yazın normalde fiyatlar düşer, şimdi fiyatlar artıyor. Kışın ne olacak? Millet açlıktan ölmüş umrunda değil adam kendisine yazlık saray yapıyor. 19 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Getirdikleri tablo bu. Sorduk 128 milyar doları ne yaptınız diye? Kime satıldı belli değil. 15 Temmuz şehit ve gazilerinin paralarına çöktüler. Fabrikaları sattılar, arazileri sattılar. Cumhuriyetin bütün birikimlerini sattılar. Şimdi sıra geldi TEİAŞ’a. En kârlı şirketlerinden.

Ne demek Tank Palet Fabrikası? Türkiye’nin tank yapma kapasitesi var. 2007 yılında Türkiye tank yapmak için düğmeye basıyor ve ihaleye açıyor. 2007 yılında 495 milyon dolara bir firma tank yapmak için sözleşmeyi imzalıyor. 495 milyon doları tank üretirken program yapıyor. MKE’nin kapısını çalıyor, top yapabilir misin? İmzalar tamam. Zırh için Roketsan'a gidiyor, anlaşma tamam. Atış kontrol sistemleri için ASELSAN'a gidiyor.

Tankın palet ve askı donanımları var onu da Arifiye’deki tank palet fabrikasındaki yapacağız diyorlar. Tankın motorunun da anlaşması yapılıyor. 2007’de ilk ihale yapılıyor. 6,5 yıl sonra 5 tane altay tankı üretiliyor.

Şereflikoçhisar’da hedefler konuyor, tanklar hedefleri vuruyor, Türkiye artık tank seri üretimine başlayacak noktaya geliyor 2014 yılında. Ama Erdoğan tank üretilmesini istemiyor. Ne yapıyor, yeni ihale açıyor. BMC’ye vereceğim diyor.

Bir ülkenin tank üretmemesi için özel çaba harcamak ne demektir, özel güçlere teslim olmak demektir... Erdoğan'a sesleniyorum: Senin istediğin televizyona çıkalım ve tank paleti tartışalım, cesaretin varsa. Ama çıkamaz... Türkiye Cumhuriyeti devletine tank ürettirmemek vatana ihanet demektir... Kendi ülkesine bu kadar büyük bir ihanet içinde olan bir insan görmedim. Biliyorum yine tazminat davası açacak. Dava açacağına karşıma çık… Erdoğan karşıma çıkamaz, cesaret dahi edemez.

Asla ve asla bu güzel ülkeyi faiz lobilerine teslim ettirmeyeceğim. Londra'daki bir avuç tefeciye her gün 58 milyon dolar faiz ödeniyor. ‘Faize karşıyız’ diyorlar, faizciliğin beyliğini yapıyorlar. Bunu bitireceğim, söz veriyorum. Herkes ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni namuslu insanlar yönetiyor’ diyecek

84 milyon insanın alın terini bir avuç tefeciye teslim ediyorlar. Hiç kimse beni, ailemi mal varlığı nedeniyle tehdit edemeyecek. Türkiye'yi namuslu insanlar yönetecek. Hesap vermenin ne kadar onurlu bir görev olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz.

Allah'ın izniyle iktidar olduğumuzda, devlet ihaleleri şeffaf yapılacak. Beşli çete düzenine kesinlikle son vereceğiz.

Önce işsizlik ve yoksullukla mücadele edeceğiz. İktidar olduğumuzda üniversiteye vereceğim, o karanlık ilişkilerin tamamına son vereceğiz. Bir dönem burada haramiler orada oturuyordu, şimdi aydınlık var diyecekler. O uçan saraylar, yazlık, kışlık sarayları, saray edebiyatını bitireceğim. Mütevazı ol, millete örnek ol. Kim kul hakkı yiyorsa hesabını soracağım, burnundan fitil fitil getireceğim.

Siyasi ahlak kanunu gelecek, öyle çantacılar, ihale takipçilerinden vekil olmaz. Uyuşturucu baronlarını bu ülkeden söküp atacağız. Nasıl sınıf atladıklarını görüyoruz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.