banner89

banner88

AB Komisyonu 2021 Türkiye Raporu'nu açıkladı

- Raporda yargı, demokrasi, hukukun üstünlüğü, kamu yönetimi gibi konularda önceki yıllara benzer eleştiriler yinelenirken Türkiye'nin göç ve iklim politikası hakkında övgülere yer verildi- Göç politikasıyla ilgili olumlu ifadelere rağmen 18 Mart Mutabakatı'nda AB tarafına düşen yükümlülüklerden bahsedilmedi- Kovid-19 salgınının ekonomik etkilerine karşı önlemler sonucunda Türkiye'nin ekonomik krizden hızlı bir şekilde çıktığı belirtilirken ekonominin işleyişi ile ilgili endişe bulunduğu savunuldu- Dış politikada Türkiye'nin önceliklerinin AB'nin öncelikleriyle çelişmeye devam ettiği belirtildi

Genel 19.10.2021, 20:17
AB Komisyonu 2021 Türkiye Raporu'nu açıkladı

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonunun 2021 Genişleme Paketi kapsamında yer alan "Türkiye Raporu" kamuoyuyla paylaşıldı.

AB Komisyonunun aday ülkeler Türkiye, Sırbistan, Karadağ, Kuzey Makedonya ve adaylık başvurusunda bulunan Bosna Hersek ve Kosova'ya ilişkin son değerlendirmelerin yer aldığı 2021 Genişleme Paketi, AB Komisyonunun Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi tarafından duyuruldu.

Türkiye ile ilgili olarak demokrasi, temel haklar, yargı gibi konularda önceki yıllarda açıklanan raporlarda yer verilen eleştiriler bu yıl da tekrarlandı. Göç politikası, ekonomi, iklim gibi başlıklarda ise Türkiye hakkında olumlu ifadelere yer verildi.

- Göç ve sığınma politikası

Raporda Türkiye'nin göç ve sığınma politikası konusunda bir miktar ilerleme kaydettiği aktarılarak, 18 Mart 2016 tarihli AB-Türkiye mutabakatının sonuç vermeye devam ettiği, Türkiye'nin Doğu Akdeniz güzergahı boyunca göç akışını etkin biçimde yönetmekte kilit rol oynamayı sürdürdüğü tespiti yapıldı.

Bu ifadelere karşın 18 Mart Mutabakatı'nda AB'nin üzerine düşen yükümlülükler hakkında değerlendirme yapılmadı.

"Mülteciler ve ülke içinde yerinden edilenler" başlığında "Türkiye, geçici koruma altındaki yaklaşık 3,7 milyon Suriyeli ile uluslararası koruma statüsüne sahip olanlar veya başvuruda bulunanlar da dahil olmak üzere 320 binden fazla Suriyeli olmayanlardan oluşan dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmak için muazzam çabalarını sürdürdü." değerlendirilmesi yer aldı.

- Güvenlik, savunma ve dış politika

Raporda, Türkiye'nin sınır içinde ve dışında güvenlik operasyonları yaptığı anımsatılarak, "Sınır bölgelerinde güvenlik durumu, AB'nin terör eylemlerine karışan kişi, grup ve kuruluşlar listesinde yer alan PKK'nın tekrarlayan terör eylemleri nedeniyle belirsizliğini koruyor. AB, PKK'nın saldırılarını açık bir şekilde kınadı ve kurbanların aileleriyle dayanışma içinde olduğunu ifade etti." denildi.

"Türkiye'nin giderek daha iddialı olan dış politikası, özellikle Kafkasya, Suriye ve Irak'taki askeri harekata verdiği destek nedeniyle, AB'nin Ortak Güvenlik ve Dış Politikası kapsamındaki AB öncelikleriyle çelişmeye devam etti." ifadelerine yer verilen raporda AB'nin Türkiye ile 'istikrarlı ve müreffeh bir Suriye' hedefini paylaştığına işaret edildi.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde "kendi askeri faaliyetini" yürüttüğü kaydedilen raporda "Aynı zamanda Türkiye, temel hizmetlerin sunumunu artırdı ve kuzey Suriye'deki altyapı ağlarını genişletti." tespiti yapıldı.

Çok taraflılığı destekleyen Türkiye'nin Birleşmiş Milletler, NATO ve AB tarafından liderlik edilen 9 uluslararası barış ve gözlem misyonuna katıldığının altı çizildi. Türkiye'nin Afrika'ya yönelik özel bir önem atfetmeye devam ettiği, birçok zorluğa rağmen ABD için önemli bir ortak olmayı sürdürdüğü, Mısır ve Suudi Arabistan ile ilişkilerini geliştirdiği, Libya'daki yeni yönetim ile derhal iletişim kurduğuna değinildi.

- Kamu yönetimi, yargı, demokrasi

Raporda Türkiye'nin demokratik kurumlarının işleyişinde ciddi eksiklikler olduğu, raporlama döneminde demokratik gerileme ve derin siyasi kutuplaşmanın devam ettiği, sivil toplumun sürekli bir baskıyla karşı karşıya kaldığı savunuldu.

Kamu yönetimi reformu alanında raporlama döneminde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğinin öne sürüldüğü raporda, "idarenin hesap verebilirliği ve insan kaynakları yönetimi konusundaki endişelerin devam ettiği, reform için siyasi iradenin hala eksik olduğu, yönetimin siyasallaşmayı sürdürdüğü" iddiaları yer aldı.

Raporda yargı sistemi "hazırlık aşamasında" şeklinde nitelenerek, "Yolsuzlukla mücadele konusunda Türkiye, hazırlıkların erken bir aşamasında kalmış ve raporlama döneminde ilerleme kaydetmemiştir." denildi.

Türkiye'nin organize suçla mücadelede bir dereceye kadar hazırlıklı olduğu ve sınırlı ilerleme kaydettiğinin aktarıldığı raporda olağanüstü hal sırasında getirilen önlemlerin çoğunun yürürlükte kalmaya devam ettiği belirtildi.

- Salgın, Doğu Akdeniz, iklim

Türkiye'de yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşılama oranının yüzde 71 civarında olduğuna dikkat çekilerek, "Türkiye, iç talebi artırmak ve salgının ekonomik yansımalarını yumuşatmak için önemli önlemler aldı." denildi.

Doğu Akdeniz'de 2020 yılında gerginliğin arttığı, bu yıl başında ise düştüğü belirtildiği raporda, şu ifadeler kullanıldı:

"AB, Doğu Akdeniz'de istikrarlı ve güvenli bir ortamda Türkiye ile iş birliğine dayalı, karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesine yönelik stratejik bir çıkarı olduğunu bir kez daha teyit etti. AB, AB Konseyi tarafından belirlenen koşullara tabi olarak, bir dizi ortak çıkar alanında Türkiye ile aşamalı, orantılı ve tersine çevrilebilir bir şekilde ilişki kurmaya hazır olduğunu ifade ederek AB-Türkiye ilişkilerinde daha olumlu bir dinamik oluşturmayı önerdi. Bu bağlamda iklim, göç ve güvenlik konularında üst düzey diyaloglar gerçekleştirildi ve bunu yakında sağlık konulu diyalog izleyecek."

Türkiye’nin çevre ve iklim değişikliği alanında bir miktar hazırlıklı olduğu belirtilen raporda, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması, atık yönetim kapasitesi, atık su arıtımı ve mevzuat uyumu gibi alanlarda ilerleme gösterdiği ifade edildi.

- Ekonomik durum

Raporda, "Türkiye ekonomisi oldukça ileri düzeydedir ancak raporlama döneminde herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. Ekonominin işleyişi ile ilgili ciddi endişeler devam etmektedir." ifadesi kullanıldı.

Türkiye'de yetkililerin iç talebi artırmak ve Kovid-19'un ekonomik etkilerini hafifletmek için "büyük ve geniş kapsamlı bir dizi önlem" aldığına işaret edilen raporda, söz konusu önlemler sonucunda Türkiye'nin, ekonomik krizden hızlı bir şekilde çıktığı ve 2020'nin üçüncü çeyreğinde kriz öncesi seviyelere ulaştığı kaydedildi.

Raporda, Türkiye'de makroekonomik politikanın kredilere çok fazla bağlı olduğu, doğrudan mali desteklerin sınırlı seviyede uygulandığı belirtildi. Geçen yılki parasal genişlemenin Tük lirasını zayıflattığı öne sürülen raporda, bunun enflasyonu ve dolarizasyonu yükselttiği, portföy çıkışına neden olduğu iddia edildi.

Raporda, para politikasının 2020 yılı sonbaharında sıkılaştığı ancak yeni Merkez Bankası Başkanı'nın 4 ay sonra görevden alınmasının finansal piyasaları istikrarsızlaştırdığı savunuldu. Kayıt dışı ekonominin kriz sırasında gerilediğine işaret edilen raporda, halen ekonominin büyük bir bölümünün kayıt dışı olduğu ifade edildi.

Raporda, bankacılık sektörünün iyi bir sermaye yapısına sahip olmaya devam ettiği vurgulandı. Salgının işgücü piyasasını olumsuz etkilediği anımsatılan raporda, istihdam seviyesinin Kovid-19 nedeniyle gerilediği ifade edildi.

Raporda, Türkiye'nin AB içindeki rekabet baskısı ve piyasa güçleri ile başa çıkma kapasitesine ulaşma konusunda iyi derecede bir hazırlık düzeyine sahip olduğu belirtildi. Eğitime erişimin geliştirilmesinde ilerleme kaydedildiği ifade edilen raporda, ARGE'ye yatırımın artış gösterdiğine işaret edildi.

- Enerji

Raporda, Türkiye'nin enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve yenilenebilir enerji sektörünün geliştirilmesi konusunda ilerleme kaydettiğine dikkat çekildi.

AB'nin Türkiye'nin dış ticaretinde payının bir miktar arttığı ifade edilen raporda, Türkiye'nin kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleyi düzenleyen yasal çerçevesini iyileştirdiği vurgulandı.

Raporda, Türkiye'nin tüketici ve sağlığın korunmasına ilişkin mevzuat uyumu açısından iyi bir hazırlık düzeyine ulaştığı ifade edildi.

Türkiye'nin AB-Türkiye Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerinden sapmaları olduğu iddia edilen raporda, Türkiye'nin jeopolitik risklere ve küresel finansman koşullarındaki değişikliklere maruz kaldığı belirtildi.

Yorumlar (0)
15
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14
Kocaeli Haberleri