Pakdemirli: Yanan alanları tekrar ağaçlandırarak, Yeşil Vatan'ın bir parçası haline getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın

Pakdemirli, Kızılcahamam'da düzenlenen İklim Değişikliği Sürecinde Orman Yangınları Çalıştayı'na katıldı.

Bu yıl, 28 Temmuz'da başlayıp 17 gün süren, Türkiye tarihinin en büyük orman yangınlarının yaşandığını anımsatan Pakdemirli, bu süreçte Antalya, Muğla ve Isparta başta olmak üzere 54 ilde yaklaşık 300 orman yangınına müdahale edildiğini söyledi.

Pakdemirli, bu yangınlara 18 uçak, 9 İHA, 1 insansız helikopter, 68 helikopter, 1000'in üzerinde arazöz ve su tankeri, 680 iş makinesi, 6 binden fazla personel ve binlerce gönüllüyle müdahale edildiğini, yangınlarda 11 orman personelinin şehit olduğunu bildirdi.

Yangınların yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğuna işaret eden Pakdemirli, "Ama bu yangınların yayılma ve büyüme hızı daha çok iklimle ve meteorolojiyle ilgili. Bildiğiniz üzere iklim değişikliğinin etkilerini artık daha şiddetli hissediyoruz. Bu yıl temmuz ayı dünyada, son 142 yılın en sıcak temmuz ayı olarak tarihe geçti. Bu yıl temmuzda sıcaklık 42 dereceye, rüzgar hızı saatte 70 kilometreye yükselirken, nem oranı da yüzde 10'ların altına düştü. İşte 17 gündeki 16 büyük yangının bu boyuta gelmesinin en büyük nedeni, bu olumsuz şartlardır." diye konuştu.

Pakdemirli, ülkenin orman yangınlarıyla mücadelede dünyaya örnek olduğunu dile getirerek, 19 yıl önce ortalama 40 dakika olan yangına ilk müdahale süresinin 12 dakikaya indirildiğini ve hedefin 10 dakikanın altına düşürmek olduğunu ifade etti.

 19 yılda 5,5 milyar fidan toprakla buluştu

Son 19 yılda, önceki 57 yılda yapılan ağaçlandırmanın 1,5 katı olan 5,5 milyar fidanın toprakla buluşturulduğuna dikkati çeken Pakdemirli, "Diğer bir deyişle Bosna-Hersek kadar büyük bir alanı ağaçlandırmış olduk. Ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü sıradayız. Hedefimiz, 2023 sonuna kadar da 7 milyar fidanı toprakla buluşturmak. Bu dönemde orman alanımızı 2 milyon hektar artırarak 22,9 milyon hektara çıkardık. Bunun neredeyse dörtte birini son 3 yılda yaptık. Dünya orman varlığı sıralamasında 2015'te 46. sırada olan ülkemizi, 2020 yılında 27. sıraya yükselttik." dedi.

Pakdemirli, 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tensipleriyle 11 Kasım gününün Milli Ağaçlandırma Günü ilan edildiğini anımsatarak, bu yıl da 11 Kasım'da 84 milyon vatandaşın ve birçok ülkenin katılımıyla fidanların toprakla buluşturulacağını söyledi.

Ülke ormanlarının 12,5 milyon hektara tekabül eden yüzde 55'lik kısmının yangına hassas alanlardan oluştuğu bilgisini veren Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Orman yangınlarına karşı Türkiye genelinde toplam 1667 noktada konuşlanmış ilk müdahale ekiplerimiz hazır bulunmaktadır. Toplam 21 binin üzerinde personelimiz, orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarında etkin şekilde görev almaktadır. Ayrıca 2021 yılında orman yangınlarıyla mücadelede gönüllülerden faydalanmaya başladık. Şu an itibarıyla 14 bin gönüllümüz var, önümüzdeki dönemde gönüllü sayımızı 100 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Yer ekiplerimizde farklı tiplerden toplam 4 bin 311 araç görev yapıyor. Son 19 yılda arazöz sayısını 637'den 1078'e çıkardık. 19 yıl önce orman teşkilatımızda su ikmal aracı ve ilk müdahale aracı yokken, bugün 281 su ikmal aracı ve 2 bin 270 ilk müdahale aracımız bulunuyor. Yangın filomuzda ise 3 amfibik uçak ve 39'u yangın söndürme helikopteri olmak üzere toplam 45 helikopter, 4 İHA ve 1 insansız helikopter bulunuyor. 2021 yılı uçak ve helikopter sayısı olarak en zengin filoya sahip olduğumuz yıldır. 2002 yılındaki hava araçlarının toplam su kapasitesi 85 ton iken, 2021 yılında 154 tona yükselmiştir."

Pakdemirli, geçen yıl Avrupa ülkeleri arasında orman yangınlarıyla mücadele çalışmalarında ilk kez İHA kullanmaya başlayan ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerek, İHA'lar sayesinde yangına hassas tüm bölgelerin 24 saat gözlendiğini söyledi. Pakdemirli, 2021 yılında yangınların 9 İHA, 10 drone ve 1 insansız helikopterle anlık izlendiğini dile getirdi.

"Anayasanın 169. maddesi bize şunu net olarak söyler, 'Yanan alanlar tekrar ağaçlandırılır ve başka amaçla kullanılmaz.' Nokta." ifadesini kullanan Pakdemirli, "Yanan alanları tekrar ağaçlandırarak, Yeşil Vatan'ın bir parçası haline getireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bu alanları üç şekilde yeşillendireceğiz. Arazi yapısına göre doğanın kendini yenilemesine müsaade edeceğiz veya sahadaki mevcut tohumların çimlenmesini bekleyeceğiz. Son olarak da arazi hazırlığı yapmak suretiyle fidanlarımızı toprakla buluşturuyor olacağız. Nitekim orman yangınlarının meydana geldiği alanlarda soğutma çalışmalarının hemen ardından hasar tespitlerini yaparak, yanan emvali sahadan çıkarmaya başladık. İlk yağmurlarla birlikte ise fidan dikimlerine başlayacağız. Hedefimiz yangından zarar gören bütün alanların ağaçlandırma çalışmalarını bir yıl içinde tamamlamak." diye konuştu.

Pakdemirli, yanan orman alanlarına dikilecek fidanların, bölgenin doğal bitki örtüsüyle uyumlu olacağını belirterek, gelecek ilkbaharda yanan orman alanlarının peyderpey yeşil hale geleceğini söyledi.

Bakan Pakdemirli, çalıştaya ilişkin, "Orman yangınlarının verdiği zararı en aza indirmek için tecrübe ve bilgi paylaşımı ile doğru ve etkin teknolojinin kullanılarak, ülkemizin sahip olduğu imkan ve ekipmanların değerlendirilmesi adına çok değerli fikirlerin ortaya çıkacağına inanıyorum. Ayrıca sizlerin değerli katkılarıyla, çalıştayın orman yangınlarını önleme ve orman yangınlarıyla mücadelede yeni kurumsal politikalar üretme yolunda çok önemli bir rol üstlenmesini bekliyoruz." dedi.

Çalıştayda dokuz ana başlık belirlendiğini dile getiren Pakdemirli, bu başlıkların, yangın öncesi eğitim ve önleyici faaliyetler, yangın öncesi yangına dayanıklı ormanların planlanması, mevcut ormanlar ve korunan alanların dayanıklı hale getirilmesi ve bakımı, yangın öncesi iklim değişikliği ve küresel ısınma çerçevesinde mevcut araç-gereç ve insan kaynaklarının değerlendirilmesi, yangın süresince orman yangını yönetim organizasyonu, yangın süresince akut durumlarda insan, diğer canlılar, korunan alanlar, meskun mahal ve sanayi tesislerinin korunması, yangın sonrası yanan alanların yeniden orman haline getirilmesi, orman yangınlarında iletişim ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, orman yangınlarıyla mücadelede teknolojik gelişmeler ve inovatif yaklaşımlar ve Akdeniz Ülkeleri Yangın Birliğinin kurulması olduğunu ifade etti.

Pakdemirli, konuşmaların ardından, editörlüğünü yaptığı Ekoloji ve Ekonomi Ekseninde Türkiye'de Orman ve Ormancılık kitabını imzaladı.

İklim şartları orman yangınlarına müdahaleyi zorlaştırıyor

Orman Genel Müdür Bekir Karacabey, 2021'in rekor sıcaklıkların ve büyük orman yangınlarının yaşandığı bir yıl olduğunu, orman yangınlarıyla mücadele kullanılan hava araçlarının sayısının geçen yıla göre artırılmasına rağmen iklim şartlarından dolayı yangınlarla mücadelede zorluklar yaşandığını söyledi.

Akdeniz iklim kuşağında bu sene başlayan orman yangınlarının devam ettiğini belirten Karacabey, ABD ve Rusya'da da orman yangınlarının sürdüğünü dile getirdi. Karacabey, orman yangınlarından hemen sonra çalıştay yapma kararı aldıklarını vurguladı.

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da orman yangınlarının yüzde 90'ının insanlar sebebiyle ortaya çıktığına dikkati çekerek, zamanında önlem alınırsa yangınların azaltılabileceğini söyledi. Gutu, Türkiye'de orman yangınlarına karşı gösterilen çabaları takdir ettiklerini kaydetti.

Açılış konuşmalarından sonra 15 Ekim'e kadar sürecek çalıştay kapsamında grup çalışmalarına geçildi.