banner89

banner88

Mahfi Eğilmez yazdı: Çin ve Türkiye karşılaştırması

EKONOMİ 14.12.2021, 10:06
Mahfi Eğilmez yazdı: Çin ve Türkiye karşılaştırması

Ekonomik Karşılaştırma

Aşağıdaki tabloda Çin ve Türkiye ekonomilerinin başlıca göstergeler yönünden 2000 – 2020 arası ortalamaları ve 2020 yılı sonuçları karşılaştırmalı olarak yer alıyor (Veriler IMF’nin World Economic Outlook Database October 2021’den alınmıştır.)

Bu tablo Çin’in ekonomik açıdan bizden çok daha iyi bir yerde olduğunu ortaya koyuyor. 2020 sonu itibarıyla Türkiye’nin Çin’den iyi olduğu alan kamu borç yüküdür. Çin’in yatırımlarının GSYH’sine oranı bizim yatırımlarımızın iki katına yakın durumda. Benzer bir durum tasarruf oranlarında da görülüyor. Çin’in tasarrufları yatırımlarından fazla olduğu için cari fazla veriyor. Türkiye’nin tasarrufları yatırımlarının altında olduğu için cari açık veriyor. Çin’i model almayı düşünüyorsak önce tasarrufları artırmamız gerekir. Tasarrufları artıracak unsur reel faizdir. Çin’de güncel enflasyon yüzde 2,3 iken Çin Merkez Bankası’nın faizi yüzde 3,9. Türkiye’de ise güncel enflasyon yüzde 21,31 olduğu halde TCMB’nin uyguladığı faiz yüzde 15. Bu durumda Türkiye’de tasarrufların artırılması ve sürdürülebilir cari fazla verilmesi mümkün bulunmuyor. 

Çin’in döviz rezervi 3,4 trilyon dolar. TCMB’nin brüt rezervi 124 milyar dolar (swaplar hariç tutulduğunda net rezervi – 38 milyar.)

Çin’in ihracatında yüksek teknolojili imalat sanayi ürünlerinin payı yüzde 30’un üzerinde bulunuyor. Buna karşılık aynı oran Türkiye’de yüzde 3’ün altında.

Taklitçilikten Özgün Üretime

Çin, ilk bakışta, ekonomi açısından örnek alınabilecek bir büyüme modeli yakalamış görünüyor. Ne var ki bu modeli otokratik bir rejim altında yürüttü. Bu rejimde emeğin sömürülmesi en ileri noktadaydı. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki soğuk savaş döneminde ABD, Sovyetler Birliği’ni kenara itebilmek için Çin ile yakınlaşmaya yöneldi ve zaman içinde ABD ve Avrupa’nın önde gelen şirketleri ucuz emek ve çeşitli teşviklerden yararlanmak amacıyla Çin’i bir yatırım üssü haline getirdiler. Kendi ülkelerinde tasarımladıkları ürünleri Çin’de çok daha ucuza mal edip oradan pazarlayarak kârlarını katladılar. Bu dönemde Çinliler bu ürünleri üretirken bir yandan da taklit ettiler. Çin’in bu dönem boyunca yaptığı en önemli hamlelerden birisi batıya öğrenci göndermek ve orada yetişen öğrencileri üniversitelere hoca olarak alıp eğitim kalitesini yükseltmek oldu. Bugün dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında ilk 50 üniversite arasında Çin’in 4 tane üniversitesi yer alıyor (Tsinghua Üniversitesi, Peking Üniversitesi, Northwestern Üniversitesi, Hong Kong Üniversitesi.) Buna ilk 400 üniversite arasında Türkiye’den hiçbir üniversite bulunmuyor. Eğitime yapılan bu yatırım bir süre sonra meyvelerini vermeye başladı: Çin taklit ürün yapmaktan özgün ürün üretmeye geçti. Bugün pek çok ürün artık Çin markası altında dünyaya satılıyor.  

Bir yandan da kuru sabit tutan Çin, başlarda ABD ve Avrupa’nın Sovyetleri zayıflatma politikası çerçevesinde batıdan teşvik gördü. Soğuk savaş tehdidi ortadan kalktıktan sonra ABD, Çin’in kendisine rakip olmaya başladığını fark etti ve Yuan’ın dalgalı kura göre belirlenmesini istemeye başladı. Bu yolda IMF’nin Çin’e verdiği taviz de önemlidir: Bir süre sonra dalgalanmaya bırakılmasının kabul edilmesi sonucu olarak Yuan, SDR sepetine eklendi ve görünürde olsa da rezerv para konumuna geçti.  

Sosyal ve Siyasal Göstergeler Açısından Karşılaştırma

Ekonomide sağlanan bu başarı öteden beri gelen bir otokratik rejimin emeğin sömürülmesine göz yummasıyla gerçekleşti. Bu rejimin ekonomideki başarısının maliyeti sosyal ve siyasal alanda dünyanın çok gerisinde kalmasına yol açtı. Bazı sosyal ve siyasal göstergeler açısından Çin ile Türkiye’nin karşılaştırılması aşağıdaki tabloda yer alıyor.

Demokrasi endeksinde Türkiye’ye göre çok daha gerilerde olan Çin, hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye’nin önünde yer alıyor. Buna karşılık iki ülke de bu konularda birbirini örnek alacak durumda değil. Yolsuzluk algısı her iki ülkede de oldukça yüksek. Her ne kadar Çin, bu alanda Türkiye’den iyi durumda gibi görünse de örnek alınacak bir durumu olmadığı çok açık. İnsani gelişmişlik endeksinde Türkiye, Çin’den çok daha önde bulunuyor.

Görüleceği gibi Çin, sosyal ve siyasal konularda Türkiye gibi alt sıralarda bulunuyor ve örnek alınabilecek bir durumda değil.  

Değerlendirme

Bir ülkenin hızlı büyümesi ve satın alma gücü paritesiyle ele alındığında GSYH büyüklüğü açısından dünyanın en büyük (ya da cari fiyatlarla bakıldığında ikinci büyük) ekonomisi konumuna gelmesi o ülkenin gelişmiş olduğunu göstermiyor. Ekonomik anlamda büyüme, bir ekonominin bir yıldan ötekine daha fazla üretmesi demek. Kalkınma, ülkenin temiz su, elektrik, ısınma, yol vb. gibi daha iyi bir fiziksel ortamda yaşamaya başlaması demek. Gelişme ise bir ülkede hukukun üstünlüğünün, demokrasinin gelişmesi, yolsuzlukların azalması, eğitimin ve eğitim kalitesinin yükselmesi, ifade özgürlüğünün sağlanması demek. Çin’de bunlar olmadığı için Çin gelişmiş ekonomi olmaktan henüz uzak. Buna karşılık biraz daha zenginleşirse bu sayılanları talep eden bir topluma dönüşecek ve gelişmiş ekonomiler arasına girecek.

Özetle söylemek gerekirse Çin, soğuk savaşın yarattığı ortamda, büyük ölçüde batı sermayesinin desteğiyle, otokratik bir yönetim altında, demokrasiyi, insan haklarını bir kenara bırakarak ve emeği sömürerek hızla büyümüş bir ekonomidir. Ticaret savaşlarına karşın Çin, batı sermayesini çekmeye devam etmektedir. 2020 yılında Çin’in çektiği doğrudan yabancı sermaye yatırımı 163 milyar dolar iken Türkiye’ye giren doğrudan yabancı sermaye yatırım miktarı 5,2 milyar dolardır. Türkiye, batı sermayesini çekmeyi AB ile tam üyelik müzakerelerinin ciddi olduğu dönemde yakalamış (yıllık ortalama 20 milyar dolar dolayında yabancı sermaye miktarı) ve sonra kaybetmiştir. Dolayısıyla bugün Çin’in sağladığı yabancı sermaye desteğini de sağlayabilecek durumda değildir.   

Türkiye, Çin’in aksine yaklaşık yüz yıldır demokrasi yolunda yürümeye çalışıyor. Bu aşamada bu adımları geliştirecek yerde geriye dönüp de Çin modelini benimsemeye kalkarsa istikrarsızlığın daha da artacağı bir ortam yaratmış olacak.

Bu yazı mahfiegilmez.com adresinden alınmıştır


Yorumlar (0)
15
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 36 61
4. Başakşehir 36 58
5. Beşiktaş 36 55
6. Kasımpasa 36 52
7. Sivasspor 37 51
8. Alanyaspor 36 50
9. Rizespor 36 49
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 36 42
13. Kayserispor 36 41
14. Konyaspor 36 40
15. Ankaragücü 36 39
16. Gaziantep FK 36 38
17. Hatayspor 36 37
18. Karagümrük 36 37
19. Pendikspor 36 36
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 37 88
2. Arsenal 37 86
3. Liverpool 37 79
4. Aston Villa 37 68
5. Tottenham 37 63
6. Chelsea 37 60
7. Newcastle 37 57
8. M. United 37 57
9. West Ham United 37 52
10. Brighton 37 48
11. Bournemouth 37 48
12. Crystal Palace 37 46
13. Wolves 37 46
14. Fulham 37 44
15. Everton 37 40
16. Brentford 37 39
17. Nottingham Forest 37 29
18. Luton Town 37 26
19. Burnley 37 24
20. Sheffield United 37 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Getafe 36 43
11. Deportivo Alaves 36 42
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17
Kocaeli Haberleri