banner89

banner88

Koru: “CHP kapatılır, politikacılar yurtdışına sürülür, kazanana iktidar teslim edilmez” diyorlar.. Ben de “Yok devenin başı” diyorum…

GÜNDEM 15.11.2021, 09:23 15.11.2021, 10:51
Koru: “CHP kapatılır, politikacılar yurtdışına sürülür, kazanana iktidar teslim edilmez” diyorlar.. Ben de “Yok devenin başı” diyorum…

Demokrasilerin en belirgin özelliği iktidarın herhangi bir tartışmaya mahal vermeden sükunet ve suhuletle el değiştirebilmesidir.

Ülke yönetmeye talip olanlar parti kurar veya var olan partilerden birinde siyasi hayata katılır, seçimlere girer ve halktan yeterli oyu almayı başarırlarsa iktidara gelirler.

Halkın desteğini kaybedenler, süre dolunca -bazen süre de dolmadan yapılan seçimlerle- yerlerini desteğin yeni yöneldiği kadrolara terk ederler.

Yönetim tarzınız demokrasi ise, siyasetle ilgilenmeye başladığınızda bu temel kuralı bilir, kabullenir ve ona göre hareket edersiniz.

Uzak ve yakın geçmişte, bizde ve başka demokrasi iddialı ülkelerde, bu kuralı benimsemediği görüntüsü verenler, kuralı tanımama eğilimine girenler, hatta koltuğu terk etmeye yanaşmak istemeyenler olmadı değil, oldu; bunların bazısı süreci durdurmak, yerlerinde kalmak için çaba da gösterdi.

Seçimlere hile karıştıranları, karanlık güçleri devreye sokanları, hatta kitleleri hareketlendirerek seçim sonucunu değiştirmeye çalışanları gördük.

Şu yakınlarda, Belarus’ta 26 yıl üst üste yerini korumuş Aleksandr Lukashenko, hile yaptığı, karanlık güçleri son seçim öncesi ve sonrasında devreye soktuğu iddialarının muhatabıdır.

Donald Trump’ın ABD’de devir-teslim işlemini durdurmak için kitleleri ayaklandırmaktan çekinmediğine bütün dünya şahit oldu.

Zaten bu son olayların gelebileceği öngörüsüyle uzunca bir süredir demokrasi krizinden söz ediliyor; bu alanda yazılan kitapların sayısı 100’ü aştı.

Türkiye’de 1946 yılında yapılan ve hile karıştırıldığı iddialarına muhatap olan dışındaki seçimlerde bugüne kadar doğrudan bir kural-dışılık yaşanmadı. 1950’de, kendisinden ‘milli şef’ olarak söz edilen İsmet İnönü, seçimi kaybedince, kazananlara iktidarı terk etti.

Kendisine bazı asker kişilerce yapılan “Diren” telkinlerine rağmen hem de…

Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da, Melih Gökçek’in Ankara’da belediye başkanlıklarını kazandıkları seçimlere (1994), pusulaların çalındığı, yakıldığı iddialarını seslendirerek gölge düşürmek isteyenler çıkmadı değil, çıktı; ancak halk verdiği oyun zayi edilmek istenmesine izin vermedi.

Partilerin kapatılabildiği ve bu yönüyle sorunları bulunan bir demokrasi bizimki; ancak askeri darbeler sonrasında veya dolaylı müdahalelerle partileri kapatılan halk kesimleri, bu durumu sineye çekmiyor. Bu durum, kapatılma sonrasında meydana gelen gelişmelerden belli. Kapatılanların yerini alacak yeni partiler kuruluyor ve tabanı olan eğilimler siyasi hayatta varlıklarını ne pahasına olursa olsun sürdürüyorlar.

Böyle bir arka-plana sahip bir ülkede, 2021 yılında, hala parti kapatmayla sonuçlanacak süreçlerden medet umulmasını nasıl yorumlayabiliriz?

Son seçimde 6 milyon oy alabilmiş HDP’nin kapatılması için harekete geçildi.

“Cumhuriyet’i kuran parti” olarak bilinen CHP’nin bile kapatılabileceğinden, öndegelen yöneticilerinin cezaevlerine veya yurtdışına gönderilebileceğinden -fantezi kabilinden de olsa- söz edenler çıkabiliyor.

Yönetimde bulunanlardan rakip siyasi partilere iktidara gelme arzusunu bırakma talepleri eşliğinde “Millet zaten bunlara kendisini yönetme izni vermez” türü anlaşılması zor yakıştırmalar seslendirilebiliyor.

Oysa, Vatan Partisi’nden de biliyoruz, her seçimde oyların binde birini alamamış partiler bile, ilk seçimde iktidara gelebileceği iddiasının sahibi olabiliyor. Her yeni parti o iddiayla kuruluyor.

Partiler, halkın bir gün kendilerine destek çıkacağına, kadrolarını iktidara taşıyacağına inanır ve bunu sağlamak için çalışır.

12 Eylül (1980) askeri müdahalesi sonrasında siyasi hayata dönüş izni verildiğinde, Refah Partisi girdiği ilk seçimde (1984 yerel seçimleri) yüzde 5 oy alamamış, oyu yüzde 4.4’te kalmıştı; 11 yıl sonra yapılan seçimden (1995) ise birinci parti çıktı ve direnmelere rağmen bir yıl sonra iktidarın büyük ortağı olarak hükümet kurabildi.

Aynı gelenekten gelen bir kadronun öncülüğünde kurulmuş AK Parti için “Halk seçmez” veya “Yeterli oyu alsa bile iktidar verilmez” beklentisi içerisinde olanlar, lideri Tayyip Erdoğan için “Ne başbakanlığı, muhtar bile olamaz” manşeti atanlar vardı da ne oldu?

O zaman da ben ve benim gibi düşünenler zihinleri bulanıklara “Hadi canım siz de” mukabelesinde bulunuyorduk…

Bundan sonra da farklı bir şey olacağını sanmıyorum.

Eğer halk bugünkünden farklı kadrolar tarafından yönetilmeyi arzu eder ve bunu oylarıyla belli ederse, ilk seçimde, ülkede, kimselerin itiraz etmeyeceği -itiraz edenler çıksa bile bunun sonuç alıcı fazla bir anlam taşımayacağı- yeni bir iktidar yönetime gelecektir.

Sorunları çözmeye çalışacak ve ülkeyi bir kez daha dünyayla barıştıracak bir iktidar…

Bunu yapmaya çalışırken, içeride bozulmuş dengeleri yeniden yerli yerine oturtma gayreti içerisine de girecek bir iktidar…

İsmet Paşa’nın 1950’de, Süleyman Demirel’in, Bülent Ecevit’in, Turgut Özal’ın, Necmettin Erbakan’ın, Mesut Yılmaz’ın daha sonraki yıllarda iktidarı yeni gelenlere teslim ettikleri bir ülke Türkiye.

1946’nın Türkiye’si değil…  

Tartışmalar moral bozmak için çıkartılıyor olabilir ama gördüğüm kadarıyla o amaca da ulaşmıyor.

Moraller bozulmuyor.

Bozulmamalı da.

Bu yazı fehmikoru.com adresinden alınmıştır

Yorumlar (0)
15
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 37 64
4. Başakşehir 37 58
5. Beşiktaş 37 56
6. Kasımpasa 37 53
7. Alanyaspor 37 51
8. Sivasspor 37 51
9. Rizespor 37 50
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 37 43
13. Kayserispor 37 42
14. Konyaspor 37 41
15. Gaziantep FK 37 41
16. Ankaragücü 37 40
17. Hatayspor 37 38
18. Karagümrük 37 37
19. Pendikspor 37 37
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 87
3. Liverpool 38 82
4. Aston Villa 38 68
5. Tottenham 38 66
6. Chelsea 38 63
7. Newcastle 38 60
8. M. United 38 58
9. West Ham United 38 52
10. Crystal Palace 38 49
11. Brighton 38 49
12. Bournemouth 38 48
13. Fulham 38 47
14. Wolves 38 46
15. Everton 38 41
16. Brentford 38 39
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 26
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Deportivo Alaves 37 45
11. Getafe 37 43
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17
Kocaeli Haberleri