NE KADAR ÇOK BEKLEYEN VARMIŞ!

CHP’de önseçim isyanı ile ilgili CHP tabanın ve kendi görüşlerimi aktardığım bir yazı paylaştım. Köşemin yayınlanmasının ardından inanılmaz ölçüde tepkiler aldım. Tepki derken bu tepkilerin tümü olumlu yönde oldu.

Açıkçası bu düşüncemde veya bu düşünceye sahip olan insanların yalnız olduğuna dair bende oluşan intiba bir anda dağıldı gitti. Elbette önseçim istemeyen sıralamaya İl örgütü, PM, MKYK ilişkileri ile girmeyi hedefleyenlerin de keyifleri de biraz da olsa kaçmış oldu.

Hatırlatalım:

İzmit’ten genç yaşına karşın parti emektarlarından birisi olan Taylan Bingöl cesaretle ortaya çıkıp önseçim noktasında isyan bayrağını taşıyan ilk isim oldu. Taylan Bingöl bu işe bir nevi öncülük etti ve her şeye rağmen kendisine ateşin içerisine bırakıverdi!

Dedi ki, “Parti tüzüğümüzün ilgili maddesinin emrettiğine göre 2023 seçimlerinin Milletvekili sıralamasını önseçimle belirleyelim. Sandığı üyelerimizin önüne bırakalım onlar listede kimi görmek istiyorlarsa oylarını kullansınlar.”

CHP parti geleneği de zaten bunu emrediyor. Lider sultasından çok üyelerin sözlerine kulak verilsin, partinin ama taşıyıcısı olan üyelerin bu sıralamayı belirlerken söz hakları olsun.

Taylan Bingöl kardeşimizin İzmit’ten başlattığı bu hareketle ilgili olarak Gebze, Darıca ve Çayırova’dan çok sayıda telefon ve mesajlar aldım. Paylaştığımız yazının parti kademelerinde görev alan emekçi grup arasında çok sayıda paylaşıldığını, yorumlandığına şahit oldum.

Açıkçası umutlandım. Benim Milletvekili adayı olmak gibi bir niyetim yok.

Niyetim parti emekçilerinin önünün açılması. Genel Merkezin dayatma bir liste ile örgütü “işte liste, alın bu listeye oy atın” dememesi!

Etik olan da zaten bu değildir. Etik olan önseçim yapılması, önseçimden başarı ile çıkanların listede yer almasıdır. İşte o zaman parti içi demokrasi büyük bir zafer elde etmiş olacaktır. Şimdi diyecekler ki, “Ya zaten sıkıntılı bir seçim süreci olacak. Partiyi bir de önseçimle falan yormanın ne anlamı var?”

İnanın bunu seslendirenler ve arkasına saklananlar, emeksiz yemek isteyenlerdir. Çünkü sıralamaya girmek için en kolay yol onlar için il örgütü ile kurulan ilişkiler, ilçe başkanları ile dirsek teması, Ankara’yı Genel Merkezi etkilemekten ibarettir. Sorsanız ne gençlik ve kadın kolları yapılanmasını nede de bulundukları yerleşim biriminin siyasi isimlerini bile bilmezler. Bilmezler seçim döneminde öğrenir, onlara da iş öğretmeye kalkışırlar.

Bu konuda tecrübe sahibi olduğumuz için geri vites yapmadan yazıyorum.

Taylan Bingöl’ün başlattığı bu önseçim harekâtına destek verirken Taylan Bingöl köşemde yönelttiğim sorulara ilişkin de bir açıklama yaptı.

Bingöl sosyal medya üzerinden, “Değerli gazeteci Hakan Avcı 'ya bu anlamlı yazısından dolayı teşekkür ederim. Peki madem Hakan abi sordu cevap verelim...

CHP Kocaeli’nde 2023 seçimleri milletvekilliği sıralaması için "Önseçim Yapılsın, Önseçim Zorunluluktur" talebi ile sadece bana ulaşan ıslak imzalı dilekçe sayısı 2 günde 100'ü geçti. Kocaeli’nde ki bütün ilçelerden büyük ilgi var. Sürekli mesaj ve telefonlar alıyorum.

●Önseçim için adeta bir gönüllü ordusu var ve uyuyan dev uyandı.

●Önseçim artık CHP Kocaeli’nde konuşulur ve talep edilir durumdadır.

●Bu talep katlayarak devam edecektir.”

Batı yakasında siyaset yapan CHP’lilere sesleniyorum. Hakkınızı yedirmeyin! Taylan Bingöl’ün bu haklı talebine destek vererek yakılan bu çoban ateşini güçlendirin. Taşları yerinden oynatın. Hiçbir emek harcamadan yıllarca emek harcayanları kişisel ilişkileri ile ekarte edenleri izin vermeyin. Onların önlerini kapatın. Gerçek parti emekçilerinin yanında yer alın.

CHP parası olanın değil, emeğini sonuna kadar harcayan ve bunun için hiçbir karşılık beklemeyenlerin partisidir. İnsan kuleleri ile afiş ve pankart asan, bir tas çorba ile saatlerce bildiri ve bülten dağıtan, parti çalışmalarına katkı sunan, bir paket sigarayı kendi aralarında paylaşarak, paylaşmanın ve dayanışmanın ne olduğunu öğrenen gençlerin önünü açın. Çocuklarını partiden uzak tutan, aileleri ile birlikte hiçbir toplantıya katılmayanlar o gençlerin ne yaşadıklarını bilmez, bilemezler.  Onlar CHP’nin nimetlerinden faydalanırken sizler suskun kalmayın.

Sırf bu nedenle CHP’den ayrılıp uzaklaşan, küsen darılan yüzlerce kardeşimizi ben isim isim yazabilirim.

Ne yapalım gerçekleri söyleyen parti emekçilerini yok sayalım, siyasette vitrin olanları mı alkışlayalım? Karda, kışta, yağmurda, çamurda sokak sokak gezen kadınlarımızı, gençlerimizi unutup kafalarını sıcak ofislerinden veya evlerinden çıkartmadan siyaset yapanları mı alkışlayayım?

Taylan’ı susturalım mı?

Anlattıklarını, çabalarını görmemezlikten mi gelelim?

“Görevleriniz bittiğinde elinizi sıkan kimse olmasın diye her şeyi yapacağız” derken, “Birbirimizin arkasından konuşmayalım. Bizim birlik olmamız lazım. Ben bu parti bayrağını yukarılara asmak için bir gözümü kaybettim. Ama önümüzdeki yerel seçimlerde yine çıkıp o bayrağı en yükseğe asacağım” diyen, sahipsiz ve çaresiz kaldığı için (nedenlerini sayfalar dolusu yazarım kendime sabır telkin ediyorum) hayatına son veren genç yaşta bizi bırakıp giden Turgay Adak’ı unutalım mı? Turgay’ın hesabını sormayalım mı? Biz Turgay’ı yazmadığımız taktirde aynı dönemde gençlik kolları başkanı olan Evladım F. Erol Avcı’nın ve arkadaşlarının yüzüne nasıl bakalım? O gençlerin yüzüne nasıl bakarsınız?

Yürü Taylan kardeşim, yılmadan yürü! Yaşı arşı aşmış, siyasette hiçbir halta yaramamış bizim gibilere de aldırma. Yapacağımız sadece senin bu yürüyüşüne katkı sunmak, yaktığın çoban ateşine odun atmak olacaktır.

Hiç değilse bunu yapın!