banner89

banner88

Akşener'den Erdoğan'a ekonomi çıkışı: 2023 hedefleri gitti yerine 1973 çözümleri geldi!

Politika 22.12.2021, 11:30
Akşener'den Erdoğan'a ekonomi çıkışı: 2023 hedefleri gitti yerine 1973 çözümleri geldi!

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" uygulamasını eleştirirken, "Hiçbir hesabı tutmayan büyük ekonomistimiz son olarak akıl dolu bir hamle ile dolara çevrilebilir mevduat kavramını 50 yıl sonra tekrar hayatımıza soktu. Büyük Türkiye, büyük güç, hedef 1973! 2023 hedefleri gitti yerine 1973 çözümleri geldi" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan İyi Parti lideri Akşener, TL mevduat hesaplarının getirisinin döviz getirisi altında kalması durumunda aradaki farkın vatandaşlara ödenecek olmasına yönelik Erdoğan'a "Gitti TL'yi dolara bağladı, 'benim itibarım yok, Amerika'yı kendime kefil tutuyorum' dedi. Çocuk mu kandırıyorsun? Madem kur farkını, gizli faizi ödeyecektin; faizle bu kadar oynayıp döviz lobilerinin ekmeğine niye yağ sürdün? Sanayicimizden esnafımıza bu çileyi neden yaşattın?" diye sordu.

Erdoğan'ın Merkez Bankası rezervleri hakkında "Başbakanlığım döneminde 135 milyar dolara çıkardık, sonra düşüş yaşandı, yoktum, cumhurbaşkanıydım" ifadelerini hatırlatan Akşener, "Sevimli Hayalet Casper gibi arkadaş o sırada orada değilmiş! Sayın Erdoğan, sen belli ki şimdi de burada değilsin. Türkiye derin bir kur krizi yaşıyor. Sayın Erdoğan'ı içine girdiği bu garip psikolojiden acilen çıkıp, belli ki başbakanlığı döneminden beri başında bulunmadığı görevinin yeniden başına dönmeye ve milletimizi daha fazla mağdur etmemeye davet ediyorum" diye konuştu.

İktidarın "dış güçler" söylemini de eleştiren Akşener, "İkide bir dış güçler deyip meseleden sıyrılmaya çalışma. Bu dış güçler her zaman vardı, bu krizin sebebi bizzat sensin" dedi.

Akşener'in açıklamasından satır başları şöyle

"Muhalefetin görevi millet adına iktidarı denetlemek, gerekli uyarıları yapmaktır. Kurulduğumuzdan beri birçok konuda milletin menfaatine olduğunu gördüğümüz çok öneri sunduk. Bazılarını duymazdan geldiler, bazılarını kısmen yaptılar. Son örneği asgari ücret çalışmaları... Asgari ücret konusunda da arkadaşlarımız çalıştılar, ülke şartlarını göz önüne alarak öneride bulunduk. İktidarla, milletimizle paylaştık. Asgari ücreti 4 bin lira yapın, 550 lira vergi muafiyeti sağlayın dedik. Sonuçta asgari ücret 4253 lira oldu, 450 liralık vergiyi de devlet üstlendi. İyi Parti'nin makul siyaset anlayışı sayesinde kazanan milletimiz oldu. Demek ki muhalefete kulak verildiğine kıyamet kopmuyormuş, iyi şeyler oluyormuş.

Kendi elleriyle yol açtıkları yüksek enflasyon yüzünden açıklanan asgari ücret artışı 4 ayda eriyecek. Biz İyi Parti olarak 3 ayda bir asgari ücrete güncelleme yapılmasını ve çalışan emeğininin enflasyona karşı korunmasını öneriyoruz.

Verimliliği artırmadan yapılan enflasyon sarmalı neticesinde gelen ücret artışları refahı artırmaz. Hane halkı, özel sektör ve kamunun mali dengelerinde bozulmalar olur. İktidarın izlediği yol kısa sürede enflasyonu artırarak asgari ücret zammını eritir. Gerçekten refah artışı sağlamak istiyorsanız, işe hayat pahalılığını azaltmakla, enflasyonu düşürmekle başlayın. İşe, siftah yapmadım diyen esnaf sayısını dikkate alarak başlayın, milletimizin sesini duyarak başlayın.

Biz milletimizin dertlerini konuşurken, dinlerken; Sayın Erdoğan milletimizin dertlerini bırakıp Afrikalı gençlerin dertlerine düşmüş. Birkaç gün önce Afrikalı gençlerle buluştu. Bir genç kızın sözleri onu derinden etkilemiş... 'Daha adil bir dünya istiyorum' demiş genç kız, Erdoğan pek bir duygulanmış.  Adil bir düzen isteyen milyonlarca gencimizi itip kakan, terörist ilan eden, gerçek bir gönül insanı, sevgi pıtırcığı Sayın Erdoğan, Afrikalı bir genç kız daha adil bir dünya isteyince çok duygulanmış. Yazık, kıyamam!

Ekonomi yangın yeri, Sayın Erdoğan Mozambikli gençlerin derdine düşmüş. Milletine yabancılaşmış şu yönetim anlayışına, umursamaz tavra bakar mısınız. Yazıklar olsun.

2 gün önce bir açıklama yaptı. 'Başbakanlığım döneminde döviz rezervini 135 milyar dolara çıkardık, sonra bir düşüş yaşandı, ben o sırada yoktum, cumhurbaşkanıydım.' Aynen böyle dedi, inanamıyorum. Sevimli hayalet Casper gibi arkadaş o sırada orada değilmiş! Sayın Erdoğan, sen belli ki şimdi de burada değilsin. Türkiye derin bir kur krizi yaşıyor. Bu kur krizinin devamı üretim ve bankacılık sektöründe bir krizdir.

Sebep olduğunuz hayat pahalılığı ile memleketi milletçe yoksullukta eşitlediğiniz bir duruma getirdiniz, böyle giderseniz Allah korusun yoklukla da karşılaşacağız. Sayın Erdoğan'ı içine girdiği bu garip psikolojiden acilen çıkıp, belli ki başbakanlığı döneminden beri başında bulunmadığı görevinin yeniden başına dönmeye ve milletimizi daha fazla mağdur etmemeye davet ediyorum.

Ülkemiz ekonomi cahili bir adamın saçma sapan deneyleri ile sınanıyor. Her yeni gün bir öncekinden daha kötüye gidiyor. Her seferinde kendisine bu deneyin başarısız olduğunu söylüyoruz ama anlamıyor. İşler o kadar çığrından çıktı ki ne yalan söyleyeceklerini şaşırdılar.

Önce bu bizim ekonomik modelimiz dediler, sonra dış güçler dediler, sonra tekrar iç güçlere havale ettiler. Arada bir ekonomik modelle dış güçler arasında gidip geliyorlar. Her sabah yeni bir yalan seçiyorlar. Sayın Erdoğan, bir model uygularsın, bazı konularda iyileşme olur, bazıları kötüye gider oturur tartışırız. Ama her şey kötüye gidiyorsa bunun tartışacak yanı yoktur. Sen faizi indirdim diye caka satarken, başbakanlığından beri yönetmediğin devlet, yüzde 24 faiz ödüyor. Enflasyon düşmedi, satın alma gücü artmadı, ev almak, araba almak artık neredeyse imkansız. İhracat ile kalkınacağız diyorsun, yeni yatırım yapılmıyor, tüm yatırımlar durdu, ekonomiye güven kalmadı, kimse önünü göremiyor. Hala neyi ısrar ediyorsun kardeşim? Saraya kapandın, zaten anlamadığın ekonomiyi damadına ve liyakatsiz kadrolara bıraktın, olan oldu. 5 müteahhitin keyfi ve parti kodamanlarının lüks hayatları dışında ekonomide iyi giden bir şey kalmadı. Doğru tedavinin ilk adımı doğru teşhistir. Bu krizin sebebi bizzat Sayın Erdoğan ve ülkemize musallat ettiği bu ucube sistemdir.

İkide bir dış güçler deyip meseleden sıyrılmaya çalışma. Bu dış güçler her zaman vardı, bu krizin sebebi bizzat sensin.

Sen millet bu ucube sistemine ikna ederken 'verin yetkiyi, dolarla faizle nasıl uğraşılıyor görün' demiyor muydun? Partili CB sistemi dış güçlere tokat gibi inecek demiyor muydun? O tokat ine ine millete indi. Bir kere yaptığın hatanın sorumluluğunu al yahu. O kadar bilgili insan varken damadını Hazine Bakanlığına dış güçler mi getirdi? MB Başkanlarını dış güçler mi değiştirdi? 128 milyar doları dış güçler mi sattırdı? Türk çiftçisini dış güçler mi borca soktu? Kamu bankalarından ballı kredileri dış güçler mi verdi? 1,5 milyar dolarlık köprüye 13 milyar dolar garantiyi dış güçler mi verdi? Partili CB sistemi ucubesini dış güçler mi getirdi?

İktidar sorumluluk merciidir de. Bu fırtınanın, çilenin sorumlusu sensin. Ben o sırada yoktum deyip geçemezsin, sorumluluğunu kabul edeceksin, ya aklın gerekliğini yapıp ekonomiyi düze çıkaracaksın ya da sandığı getirip hesabı millete vereceksin.

Hiçbir hesabı tutmayan büyük ekonomistimiz son olarak akıl dolu bir hamle ile dolara çevrilebilir mevduat kavramını 50 yıl sonra tekrar hayatımıza soktu. Büyük Türkiye, büyük güç, hedef 1973! 2023 hedefleri gitti yerine 1973 çözümleri geldi. Saray medyası bu çaresizliği ekonomik başarı diye itelemeye çalışıyor. Nass var diye diye gezdi, pazartesi akşamı hayatımıza yepyeni bir faiz tipini soktu. Türk Lirası mevduata dönenlere kur farkını devlet olarak ödeyeceklerini açıkladı. Gitti TL'yi dolara bağladı, benim itibarım yok, Amerika'yı kendime kefil tutuyorum dedi. Çocuk mu kandırıyorsun? Madem kur farkını, gizli faizi ödeyecektin; faizle bu kadar oynayıp döviz lobilerinin ekmeğine niye yağ sürdün? Sanayicimizden esnafımıza bu çileyi neden yaşattın? Adını faiz koysan bankalar piyasa şartlarına göre davranıp yükü omuzlanacaktı, şimdi hem faiz hem döviz lobisini milletin hazinesinden besleyeceksin. Türkiye ekonomisi deneme tahtası mı? Türk milleti kobay mı? Böyle iş bilmezlik olur mu? Yazıklar olsun sana.

İktidara çağrıda bulunuyorum, iki gündür saray medyasında kutlama yapmayı biliyorsunuz; madem kur düştü, madem uçuyoruz; doğalgaz ve elektrik fiyatlarını derhal düşürün.

Bağkur ve SSK emeklilerimizin, maaşlarının asgari ücret ile eşitlenmesini talep ediyoruz, bunun takipçisi olacağız.

Faiz sebep enflasyon netice diye diye inadının peşinde milletimizi felakete sürüklüyorsun. Esnaflar, gençler, çiftçiler, emekliler, kadınlar çok yorgun. İnsanlarımızın sabretmeye gücü de mecali de kalmadı. Bu büyük millete böyle zulüm yapılır mı?

Hala utanmadan ekonomik kurtuluş savaşını başarılı şekilde sürdürüyoruz diyorsun. Ortadaki tek savaş milletçe senin cahil inadına karşı verdiğimiz savaş. Tek kurtuluş sandıkla gelecek kurtuluşumuz.

Türkiye kaynakları olan, büyük bir ülke. Çözülemeyecek sorunu yok. Liyakatli kadrolarla her sorunun üstesinden gelinir. Asıl mesele problemleri kalıcı zararlar oluşmadan çözebilmek. Biz geldiğimizde Türkiye'nin kur ve faiz problemini en geç 1 yılda çözeriz. Beni asıl endişelendiren problem ülkemizde her gün kronikleşen derin yoksulluk ve fırsat eşitsizliği. Bu sorunu kalıcı hasar bırakmadan acilen çözmemiz lazım. Kalkınma politikaları başkanlığımız yazdan beri Türkiye'deki derin yoksulluk sorununu çalışıyor. Bu çalışmalanın çıktılarından ilki rüzgar gülü projemizdi.

Bugün ikinci projemiz, iyi yaşam geliri modelimizi sunacağız. (video sunumu)

Devamlı çıkar telefonunu diye taciz ettiğiniz gençler var ya; o 1997 ve sonrası doğumlu o gençlerin tam 6,2 milyonu yoksul! Bu gençler onlara ukala ukala telefon soran şımarıklardan daha yoksul.

Bugün Türkiye'de 15-24 yaş grubundaki 11.7 milyon gençten 2 milyondan fazlasının evinde bilgisayar yok. 1.3 milyon genç eskimiş giysilerinin yerine yenisini alamıyor.  

İyi yaşam geliri modeli projemiz ile, 18-26 yaş arası tüm gençlerimize medyan gelirin yarısının altında kalan 4 milyon hanedeki kadınlara, 2021 fiyatlarıyla aylık 1000 lira iyi yaşam gelir desteği sunacağız. Bu projemiz ile yoksulluğu ve gelir adaletsizliğini azaltıp, kişi başına düşen geliri artıracağız. Böylece yoksulluk oranını yüzde 48 azaltacağız. Kişi başına düşen geliri yüzde 6 artıracağız.

Malum iktidar çevreleri, kaynak nerede diyecekler. Modelimizin kaynağı hazır. Yıllık maliyeti 200 milyar lira. Proje finansmanının önemli kısmını partili CB sisteminden sonra ciddi şekilde artan vergi harcamalarındaki israfın önüne geçerek sağlayacağız. Geri kalan kısmını da karbon vergileri ile karşılayacağız. Etki analizi yapıldıktan sonra, kamu yararına olmayan vergi istisna ve muafiyetlerinden vazgeçildiğinde iyi yaşam gelir modeli için gerekli kaynağın önemli bir bölümünü sağlamış oluyoruz. Vergi harcamalarının kısılmasından elde edilecek kaynağın yanı sıra, karbon vergilerini de kullanacağız.

Yorumlar (0)
15
kapalı
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 30 81
2. Fenerbahçe 30 79
3. Trabzonspor 30 49
4. Beşiktaş 30 46
5. Kasımpasa 30 43
6. Başakşehir 30 42
7. Rizespor 30 42
8. Antalyaspor 30 41
9. A.Demirspor 30 39
10. Alanyaspor 30 39
11. Sivasspor 30 38
12. Samsunspor 30 36
13. Kayserispor 30 36
14. Ankaragücü 30 33
15. Hatayspor 30 33
16. Konyaspor 30 33
17. Gaziantep FK 30 31
18. Karagümrük 30 30
19. Pendikspor 30 29
20. İstanbulspor 30 13
Takımlar O P
1. Eyüpspor 27 64
2. Göztepe 27 56
3. Sakaryaspor 27 47
4. Ahlatçı Çorum FK 27 45
5. Kocaelispor 27 45
6. Bodrumspor 27 44
7. Boluspor 27 43
8. Bandırmaspor 27 41
9. Gençlerbirliği 27 40
10. Erzurumspor 27 37
11. Ümraniye 27 33
12. Keçiörengücü 27 32
13. Manisa FK 27 31
14. Şanlıurfaspor 27 27
15. Tuzlaspor 27 27
16. Adanaspor 27 27
17. Altay 27 15
18. Giresunspor 27 7
Takımlar O P
1. Arsenal 28 64
2. Liverpool 28 64
3. M.City 28 63
4. Aston Villa 29 56
5. Tottenham 28 53
6. M. United 28 47
7. West Ham United 29 44
8. Brighton 28 42
9. Wolves 28 41
10. Newcastle 28 40
11. Chelsea 27 39
12. Fulham 29 38
13. Bournemouth 28 35
14. Crystal Palace 28 29
15. Brentford 29 26
16. Everton 28 25
17. Luton Town 29 22
18. Nottingham Forest 29 21
19. Burnley 29 17
20. Sheffield United 28 14
Takımlar O P
1. Real Madrid 29 72
2. Barcelona 29 64
3. Girona 29 62
4. Athletic Bilbao 29 56
5. Atletico Madrid 29 55
6. Real Sociedad 29 46
7. Real Betis 29 42
8. Valencia 28 40
9. Villarreal 29 38
10. Getafe 29 38
11. Las Palmas 29 37
12. Osasuna 29 36
13. Deportivo Alaves 29 32
14. Mallorca 29 30
15. Rayo Vallecano 29 29
16. Sevilla 29 28
17. Celta Vigo 29 27
18. Cadiz 29 22
19. Granada 28 14
20. Almeria 29 13
Kocaeli Haberleri