2022 yılında ekonomide ve siyasette yaşanacaklarda ileri görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Bu yazımı kaleme alırken tüm siyasi partilere yaklaşımım, eşit mesafede ve tarafsızdır. Hükümet bir takım gösterge faizleri indirmeye çalışacak ama izleyeceği bu yol devletin borçanlama faizlerini arttıracak, dolayısıyla özel bankalarında tüketici kredi oranları da artacak. Hükümet 2022 yılının ilk ayında trilyon bazında Türk Lirası basacak bu paranın bir kısmı ile Kamu bankalarından ucuz kredi verecek ve bakın faizler düştü denilecek. Asgari ücretide 4250 TL yaparak 'sosyal ve ekonomik destek verdi' olunacak.
Asgari ücretin %50 artmış olmasından ve ucuz krediler vererek bu hayat artışında sizleri ezdirmedik rahatlattık diyecekler. 7 Aralık 2021 ve sonrası görüşmeler sonucunda da BAE'den bahara doğru döviz gelecek bu da ortalığı rahatlatacak. Haziran, Temmuz gibi yani yaz başı veya ortalarında erken seçime gidilecek. Erken seçim kararında Cumhurbaşkanı'nın alması lazım , eğer bunu meclis alırda Ak Parti zaferle çıkamazsa büyük kargaşalar çıkacağı konusunda endişeliyim.
Erken seçime gidilmeden önce yolsuzluklar büyük ölçüde önlenecek, demokrasi güçlenecek yabancılar bize , yani Türkiye’ye güvenip para gönderecek ki, bu bizim hükümet olarak yıllardır yaptığımız uyguladığımız politika, buna şaşırmamak gerekir.
Ama şu bilinmeli ki dışardan gelen para ve akıl ile ÜLKE DÜZE ÇIKMAZ nokta.
Pekala iktidar bunu yapıyorken muhalefet ne yapıyor. Diyeceksin ki muhalefet mi var?
Olan muhalefette hangi çözümü sunuyor. Eğer ülke kötü yönetiliyor, halkın alım gücü azalmış sıkıntı içindeyse iktidar kadar muhalefetinde hatası vardır. Eğer atılan ok hedefini bulmuyorsa HATA yayda da vardır çekte de. Hatta rüzgarın hızında yani halkta da vardır.
Şuanda iktidarın yaptığı koltuğunu kaptırmamak iktidarda kalmaktır. Bunun için izleyeceği yol halka para vererek, dövizi kısa süreliğine düşecek seçime gidip iktidarda kalmaya çalışacak ama dövizin yükselişinin önüne asla geçilemeyecek.
İthalata bağlı bir ülke olduğumuz için döviz yükseliyor, üzülerek söylemek gerekirse sanayicinin alıp ürettiğinin üzerine Türk malı damgası vurduğu malın, ham maddesinin yüzde 80’nini döviz olarak alıyorsan dövize çok büyük arz talep var demektir. Doların en kısa zamanda 18 TL mazotta 16 TL olursa şaşmayın derim.
Muhalefet ise eleştirmekten çıkıp bu ülkenin her türlü sorunlarına en az iktidar kadar çözüm üretmesi gerekir. Sorun bu, çözümü de bu demesi lazım. Konuşmak ve eleştirmekle hiçbir yere varamaz. Hayatta da iktidara gelemez.
Her zaman söylerim, yumurta dıştan kırılırsa yaşam son bulur, içeriden kırılırsa yaşam başlar.
Zira; önemli dönüşümler içten başlar. Bu da üreten Türkiye demektir.
İktidar veya muhalefet, 84 milyon herkes bakış açısını değiştirmeli. Önce vatan sonra ben ve ya biz demeli.